Çevresi yüksekliklerle kuşatılmış ortası çukur bir havza durumunda olan Diyarbakır’ın doğusunda Batman ve Muş, güneyinde Mardin, batısında Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya, kuzeyinde ise Elazığ ve Bingöl bulunmaktadır. Diyarbakır, 2 Eylül 1993’te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde karaname ile Büyükşehir olmuştur. 2015 Verilerine göre Diyarbakır nüfusu 1.654.196 dır.
Önemli bir kültür merkezi olan Diyarbakır tarihin her döneminde büyük uygarlıkların kültürel ve ekonomik faaliyetlerin merkezi olarak kabul görmüştür Doğu, batı ve kuzey, güney ticaret yollarının önemli kesim noktaları üstünde bulunan Diyarbakır hem İslamiyet öncesi, hem de İslamiyet’ten sonraki dönemlerde önemini kaybetmemiş günümüzde de bu özelliklerini koruyan bir şehirdir. Tarih boyunca Amida, Amid, Kara-Amid, Diyar-Bekr, Diyarbekir, Diyarbakır adlarını almıştır.
Anadolu´nun en eski tarımcı köy topluluklarının en güzel örneğini veren Ergani yakınlarındaki Çayönü Tepesi, günümüzden 10.000 yıl önceye dayanan tarihiyle sadece bölge tarihimize değil Dünya uygarlık tarihine de ışık tutmaktadır. M.Ö 9300 yıllarına dayanan geçmişiyle, kent uygarlığının ilk temellerinin atıldığı Çayönü, göçebelikten yerleşik köy yaşantısına, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçilen önemli bir tarihsel dönümdür. Diyarbakır´ın Bismil İlçesi yakınlarındaki Üçtepe Höyük´te yapılan kazı çalışmalarında ise Asur Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemlerine ait tabakalar tespit edilmiştir. Son yıllarda Bismil ilçesinde yapılan arkeolojik çalışmaların ışığında Yakındoğudaki en erken yerleşim yerlerinden birinin günümüzden 12.000 yıl öncesine dayanan Körtiktepe olduğu görülmüştür.
M.Ö 3000 yıllarında Fırat ve Dicle nehirlerinin yukarı kesimlerine yerleşen Subartular (M.Ö 3000- 1260) adıyla tanınan Hurriler bölgede hüküm sürmüşlerdir. Hurrilerle başlayan yerleşim hareketi Asurlar, Kumruklar, Aramibit zamanı, Asurlu ve Urartular arasında el değiştirmiş, Saka-İskit Türklerinin buraya inmesi ve yerleşmesinden sonra Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar ve Romalılar arasında sürekli el değiştirmiştir. M.S 395’te Doğu Roma hakimiyetinin başladığı bölgede Akhunlar görülmeye başlamıştır. VII. Yüzyıldan sonra Diyarbakır sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Büveyhoğullar ve Mervanoğullarının hakimiyetlerinde kalmıştır. Bu devletler sayesinde İslamiyet ile tanışan Diyarbakır’da günümüze ulaşan pek çok eser bulunmaktadır. Selçuklu ve Artuklu dönemlerine kadar Diyarbakır’da hakimiyet kuran devlet Mervanoğulları olmuştur. Daha sonra bölge Akkoyunlu ardından da Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. Her dönemde önemli bir kültür ve ticaret merkezi olan Diyarbakır Osmanlı Devrinde en önemli ve en geniş eyaletlerden biri olmuştur. Bu dönemde yapılan eserler günümüzde hala kullanılmaktadır.