Bismil ve Hevsel Bahçeleri

Bismil ve Hevsel Bahçeleri: Diyarbakır’ın Yeşil Hazineleri

Diyarbakır denildiğinde akla gelen ilk simgelerden biri tarihi surlar, diğeri ise yeşilin ve bereketin sembolü olan tarım alanlarıdır. Bu bağlamda, hem Bismil ilçesi hem de dünyaca ünlü Hevsel Bahçeleri, şehrin tarımsal kimliğinin vazgeçilmez parçalarıdır. Biri geniş ovaları ve pamuk tarlaları ile “beyaz altının başkenti”, diğeri ise binlerce yıllık tarihi ve eşsiz doğal zenginliği ile “dünya mirası”… İşte Diyarbakır’ın bu iki yeşil hazinesi.

Bismil: Bereketli Ovanın Kalbi

Coğrafi Konum ve Yapı

Diyarbakır’ın doğusunda konumlanan Bismil, ilin en büyük ilçesi olma özelliğini taşır. 1.679 kilometrekare yüzölçümüyle geniş bir alana yayılan ilçe, deniz seviyesinden 550 metre yükseklikte yer almaktadır. 4 Ocak 1936 tarihinde ilçe statüsü kazanan Bismil, Diyarbakır il merkezine 48 kilometre, Batman’a 41 kilometre ve Mardin’e 94 kilometre uzaklıktadır.

İlçenin coğrafi konumu, tarımsal potansiyelinin temelini oluşturmaktadır. Akdeniz ve Karasal iklim bölgeleri arasında geçiş özelliği gösteren yarı nemli bir iklime sahip olan Bismil, özellikle sıcaklık koşullarının elverişli olması nedeniyle birçok ürünün yetiştirilmesine imkan tanımaktadır. Mardin eşiği ve Silvan platolarının arasında kalan bu coğrafya, Bismil depresyonu olarak bilinen verimli bir ova üzerinde uzanmaktadır.

İlçenin en dikkat çekici özelliklerinden biri, arazi varlığının neredeyse tamamının tarımsal amaçlarla kullanılıyor olmasıdır. 1.546 kilometrekarelik alanın büyük bölümü, kesintisiz tarımsal faaliyetlere ev sahipliği yapmaktadır.

Nüfus Yapısı

Bismil’in nüfusu, son yıllarda istikrarlı bir artış göstermektedir. 2023 yılı verilerine göre ilçenin toplam nüfusu 119.972 kişiye ulaşmıştır. Nüfusun 60.284’ünü erkekler, 59.688’ini ise kadınlar oluşturmaktadır. Diyarbakır’ın merkez ilçelerinden sonra en kalabalık dördüncü ilçe konumunda olan Bismil, yaklaşık 79.000 kişinin ilçe merkezinde ikamet ettiği dinamik bir yerleşim alanıdır.

Ekonomik Yapı ve Pamuk İmparatorluğu

Bismil’in ekonomisi, büyük ölçüde tarıma dayanmaktadır. İlçe nüfusunun yaklaşık yüzde 80-90’ı tarımsal faaliyetlerden geçimini sağlamaktadır. İlçenin ekonomisinin lokomotifi, hiç şüphesiz pamuk üretimidir. Bismil, “beyaz altının başkenti” olarak anılmaktadır ve bu unvan boşuna verilmemiştir.

2025 yılı verilerine göre, Diyarbakır’ın toplam 772.000 dekarlık pamuk ekim alanının 400.648 dekarı, yani yaklaşık yüzde 52’si Bismil’de bulunmaktadır. Dekar başına 480-500 kilogram verim alınan ilçede, pamuk üretimi hem çiftçilere hem de bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Pamuk üretimi ve işlenmesi, Bismil’de yaklaşık 10.000 kişiye istihdam sağlamakta ve yıllık 200 milyon TL’yi aşan gelir yaratmaktadır.

2024 yılında Bismil’deki çiftçilere 595 milyon TL’yi aşan destekleme ödemesi yapılması, sektörün önemine verilen değeri göstermektedir. İlçede bulunan çok sayıda çırçır işletmesi ve pamuk tohumu işleme tesisi, pamuk zincirinin yerel ekonomideki önemini pekiştirmektedir.

Çeşitli Tarımsal Ürünler

Bismil’in tarımsal zenginliği sadece pamukla sınırlı değildir. Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında sulama olanaklarının gelişmesiyle birlikte, ilçede tarımsal çeşitlilik önemli ölçüde artmıştır. Tahıl üretimi, mısır tarımı, mercimek yetiştiriciliği ilçenin önemli geçim kaynaklarıdır. Ayrıca üzüm, badem, ceviz ve fıstık gibi meyve ağaçları ile karpuz, domates, kavun, biber ve hıyar gibi sebzeler de yoğun olarak üretilmektedir.

Hayvancılık da Bismil ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle pamuk küspesinin hayvancılık sektöründe yem olarak kullanılması, tarım ve hayvancılık sektörleri arasında bir sinerji yaratmaktadır.

Hevsel Bahçeleri: 8 Bin Yıllık Yaşayan Tarih

UNESCO Dünya Mirası

Dicle Nehri kıyısında, Diyarbakır Kalesi ile nehir vadisi arasında yer alan yaklaşık 700 hektarlık Hevsel Bahçeleri, tarımın ve medeniyetin kesintisiz devam ettiği nadir alanlardan biridir. 2015 yılında Almanya’nın Bonn kentinde gerçekleşen 39. UNESCO Dünya Mirası Komitesi Toplantısı’nda, “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı” olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiştir.

Hevsel Bahçeleri’nin sekiz bin yıllık kesintisiz tarım geçmişi, dünya üzerinde eşsiz bir özellik olarak öne çıkmaktadır. Neolitik Çağ’dan günümüze kadar aralıksız tarımsal üretim yapılan bu alan, otuzdan fazla uygarlığın izlerini taşımaktadır.

Tarımsal Üretim ve Ekonomik Önem

Hevsel Bahçeleri’nin 2.800 dekarlık kısmında yoğun tarımsal faaliyet sürdürülmektedir. Dicle Nehri’nden beslenen bereketli topraklarda marul, maydanoz, ıspanak, tere, patlıcan, biber, pırasa, domates gibi sebzeler ile elma, kayısı, kiraz ve vişne gibi meyveler yetiştirilmektedir. Geleneksel yöntemlerle sulanan bahçeler, tarihi boyunca Diyarbakır’ın sebze ve meyve deposu olmuştur.

Yaklaşık 200 aile, Hevsel Bahçeleri’nde yaptıkları tarımsal üretimle geçimlerini sağlamaktadır. Özellikle Sur içinde yaşamın sürdürüldüğü dönemlerde, şehrin sebze ihtiyacının büyük bir kısmı bu bahçelerden karşılanmıştır. Kentin büyümesiyle birlikte bu oran azalsa da, Hevsel Bahçeleri hala önemli bir tarımsal üretim ve istihdam alanı olmaya devam etmektedir.

Bahçelerde tarih boyunca buğday, arpa, pamuk, üzüm, karpuz ve kavun gibi çeşitli ürünler yetiştirilmiştir. Günümüzde ise özellikle sebze üretimi ön plana çıkmaktadır.

Eşsiz Biyolojik Çeşitlilik

Hevsel Bahçeleri, sadece tarımsal önemiyle değil, barındırdığı biyolojik çeşitlilikle de büyük değer taşımaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük kuş cenneti olan bahçelerde 180’den fazla kuş türü yaşamaktadır. Göçmen kuşlar için önemli bir mola noktası olan bölgede, boz alamecekler, pembe göğüslü ötleğenler, yabani şahin, kızıl şahin, arı şahini, yılan kartalı, gökçe delice, kukumav, kerkenez ve küçük kerkenez gibi yırtıcı kuşlar gözlemlenebilmektedir.

Bahçeler, kuşların yanı sıra susamuru, tilki, sansar, sincap ve kirpi gibi birçok memeliye de ev sahipliği yapmaktadır. Eklem bacaklılardan sürüngenlere, Fırat kaplumbağalarından çeşitli böcek türlerine kadar geniş bir canlı yelpazesi, Hevsel Bahçeleri’ni bir “tabiat cenneti” haline getirmektedir.

Kentin “oksijen deposu” olarak kabul edilen bahçeler, özellikle Sur içinde yaşayanlar için nefes alma alanı işlevi görmektedir. Dicle Nehri’ne yakın bölgelerde yetişen kavak ağaçları, bahçelere ayrı bir güzellik katmaktadır.

Kültürel ve Sanatsal Değer

Hevsel Bahçeleri, sadece tarımsal ve ekolojik önemiyle değil, kültürel ve sanatsal zenginliğiyle de dikkat çekmektedir. Evliya Çelebi, Şemseddin Sami, Mehmed Uzun ve Yaşar Kemal gibi birçok edebiyatçının eserlerine konu olan bahçeler, adına şiirler yazılmış, türküler söylenmiştir. Diyarbakırlıların toplumsal belleğinde özel bir yeri olan Hevsel, kentin kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Koruma ve Gelecek

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesiyle birlikte, Hevsel Bahçeleri’nin korunması için önemli adımlar atılmıştır. Ancak son yıllarda geleneksel sebze tarımının yerini mısır gibi endüstriyel ürünlere bırakması, bahçelerin özgün karakterinin korunması konusunda endişelere yol açmaktadır. Uzmanlar, bahçelerin organik tarım yapısının muhafaza edilmesi ve geleneksel tarım yöntemlerinin sürdürülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Dicle Nehri’nin debisinin azalması ve çevre kirliliği de bahçeler için tehdit oluşturan unsurlar arasındadır. Tarım alanlarında kullanılan aşırı gübre ve ilaçların su kaynaklarına karışması, ekosistemin dengesini bozmaktadır.

İki Yeşil Hazine, Ortak Değer

Bismil ve Hevsel Bahçeleri, farklı ölçeklerde olsalar da Diyarbakır’ın tarımsal kimliğinin en önemli iki temsilcisidir. Bismil, geniş ovaları ve modern tarım teknikleriyle bölgenin ekonomik lokomotifi iken, Hevsel Bahçeleri binlerce yıllık geçmişi ve eşsiz doğal zenginliğiyle insanlığın ortak mirası olarak öne çıkmaktadır.

Her iki alan da Dicle havzasının bereketli topraklarından beslenmekte, bölge halkının geçim kaynağı olmaya devam etmektedir. Bismil’de pamuk tarlalarında çalışan binlerce aile ile Hevsel Bahçeleri’nde geleneksel yöntemlerle sebze yetiştiren üreticiler, Diyarbakır’ın tarımsal zenginliğini yaşatan insanlardır.

Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında sulama imkanlarının artması, her iki alanın da potansiyelini daha da artırmaktadır. Modern tarım teknikleriyle verimliliğin yükseltilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla doğal dengenin korunması ve genç nesillere tarımsal bilincin aktarılması, bölgenin geleceği için kritik önem taşımaktadır.

Diyarbakır, sadece tarihi surları ve kültürel zenginliğiyle değil, tarımsal potansiyeli ve doğal güzellikleriyle de öne çıkan bir şehirdir. Bismil’in bereketli ovaları ve Hevsel Bahçeleri’nin binlerce yıllık tarih mirasıyla şekillenen bu topraklar, hem yerel halk için geçim kaynağı hem de gelecek nesiller için korunması gereken bir hazinedir.

Pamuk tarlalarından sebze bahçelerine, modern tarım tesislerinden geleneksel üretim yöntemlerine kadar uzanan bu zenginlik, Diyarbakır’ı Güneydoğu Anadolu’nun tarımsal kalbi konumuna taşımaktadır. Bismil ve Hevsel Bahçeleri, bu kentin yeşil hazineleri olarak, geçmişten geleceğe uzanan bir köprü oluşturmaktadır.